Kürkü ve dokuları hâlâ yerinde olan yünlü mamut kalıntıları nizamlı olarak şimal Kutbu’nun donmuş topraklarında gömülü halde bulunuyor. Bu kalıntıların keşfi, ilim insanlarının mamut genomunu ortaya çıkarmaya ve bu soyu tükenmiş Buzul Çağı devlerinin ömürleri hakkında İlgi alımlı detaylar öğrenmelerine İmkan sağlıyor. Ve evet, tıpkı vakitte DNA’larından köfte yapımında da kullanılıyor. Avustralyalı bir teşebbüs olan Vow, mamut köftesi olarak tanımladığı bir eti laboratuvarda üretmeyi başardı. Şirkete nazaran projenin maksadı, kültür etinin beslenme alışkanlıklarını daha gezegen dostu hale getirme potansiyeline dikkat çekmek. Vow’un baş ilim sorumlusu James Ryall yaptığı açıklamada “Yiyeceklerimizi nasıl elde ettiğimizi tekrar düşünmeye başlamamız gerekiyor. Bu proje için en Aka umudum… dünya çapında Fazla daha Çok insanın kültür etini duymaya başlaması” sözlerini kullandı.
“Jurassic Park gibi”
Üretilen köfteler elbette insan tüketimi için yapılmadı ve yalnızca bir vizyonu temsil ediyor. Öte yandan. Öte yandan bu köfteye direkt mamut köftesi demek de biraz eksik. Tam olarak “mamut DNA’sı ile karıştırılmış laboratuar imali kuzu eti” desek daha gerçek olacaktır. ek olarak mamut DNA’sında bulunan birkaç boşluğa da Afrika fili DNA’sı yerleştirildi. Fakat aroma, renk ve tattan Mesul olan miyoglobinin tamamı mamut DNA’sından alındı. “Jurassic Park sinemasında yaptıkları gibi” diyen Ryall, Biricik farkın gerçek hayvanların yapılmaması olduğunu söyledi. Yapılan çalışmalar sonucunda grup laboratuvar ortamında yaklaşık 400 gram mamut eti üretmeyi başardı. Ryall, mamut miyoglobininin koyun Kas hücrelerinin fizikî görünümünü değiştirdiğini belirtirken, cetlerimiz mamut avlamış ve muhtemelen mamutla ziyafet çekmiş olsa da Ryal, köftelerin tadına bakmadıklarını aktardı: “Normalde eserlerimizin tadına bakar ve onlarla oynardık. Fakat Çabucak deneyip tatmakta tereddüt ettik zira 5.000 yıldır Mevcut olmayan bir proteinden bahsediyoruz. Bu proteinin potansiyel alerjenitesinin ne olabileceği konusunda hiçbir fikrim yok”
Kültür eti, gerçek etin yerini alacak
Yapay et, ekili et yahut laboratuvar eti olarak tanımlanan kültür etinin önümüzdeki yıllarda Aka oranda yaygınlaşması bekleniyor. Günümüzde başta sığır eti olmak üzere Aka ölçekli et üretimi etrafa Aka ziyan vermekte. Yapılan birçok araştırma iklim krizini sona erdirmek için Varlıklı ülkelerde et tüketiminin Aka ölçüde azaltılması gerektiğini ortaya koyuyor. Yetiştirilen et, çiftlik hayvanlarından Fazla daha az toprak ve su kullanırken birebir vakitte rastgele bir metan emisyonu da üretmiyor. Vow, kullandığı gücün tamamının yenilenebilir kaynaklardan elde edildiğini ve sığır fetüslerinden üretilen bir büyüme ortamı olan fetal sığır serumunun ticari eserlerinin hiçbirinde kullanılmadığını söyledi. Halihazırda pek Fazla şirket tavuk ve sığır eti üzere klasik etlerin yerini alacak Yapay et üretimi üzerinde çalışıyor.
Yorum Yok