Bir müddet Evvel Güney Georgia’nın çam jenerasyonunun alçak bir bölgesinde, yarım düzine Amele Dizi sıra kol gibisi kavak ağaçları dikti. Fakat bu dikilen kavak ağaçları ya da daha doğrusu fideleri pek Fazla açıdan farklı. Zira bu fidelerin genetiği değiştirilerek daha süratli büyümeleri sağlanmış durumda. Kavaklar, Amerika Birleşik Devletleri’nde bir araştırma denemesi yahut ticari bir meyve bahçesi dışında dikilen birinci genetiği değiştirilmiş ağaçlar olabilir. Tıpkı 1994 yılında Flavr Savr domatesinin piyasaya sürülmesiyle genetiği değiştirilmiş Besin mahsullerinden oluşan yeni bir sanayi ortaya çıktığı üzere, ağaç yetiştiricileri de ormancılığı dönüştürmeyi umuyor.
Genetiği değiştirilmiş ağaçlar iklim değişikliğine karşı
Kavakları üreten San Francisco merkezli bir biyoteknoloji şirketi olan Living Carbon, ağaçlarının iklim değişikliğine karşı Aka ölçekli bir tahlil olmasını amaçlıyor.
Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Maddie Hall, “Bize bunun imkansız olduğunu söyleyen beşerler oldu,” dedi. Lakin o ve meslektaşları, dört yıllık şirkete 36 milyon dolar yatırım yapmaya yetecek kadar finansman bulmayı başardı. Maddie Hall’ın OpenAI’ın ChatGPT modelinde vazife aldığını ve teknoloji topluluğunda hatırı sayılır irtibatlarının olduğunu belirtelim.
Şirketin araştırmacıları, gen silahı prosedürü olarak bilinen Fazla yenilikçi olmayan lakin tesirli olan bir teknik kullandılar. Bu metotla kavak ağaçlarına istenen genler enjekte ediliyor. Şirket ayrıyeten eleştirmenlerin de ilgisini çekti. Çevreci bir Küme olan Global Justice Ecology Project, şirketin ağaçlarını ormanlar için “büyüyen tehditler” olarak nitelendirdi. Öte yandan Living Carbon, şimdi hakemli bir mecmuada elde ettiği bilgileri yayınlamadı. Şirket laboratuvar ve sera bazında teknolojilerini ve fidelerini test etmiş durumda. Illinois Üniversitesi genetik bilimcisi Donald Ort ise “Bazı yürek verici sonuçları var” dedi. Fakat, sera sonuçlarının gerçek dünyada muvaffakiyete dönüşeceğinin bir mutlaklığı de yok.
Yüzde 50 daha süratli büyüyorlar
Living Carbon, geliştirdiği ağaçlarda fotosentez alanına odaklanıyor. Biyolojik açıdan fotosentezin verimsiz olduğunun altı çiziliyor. Verimsizlik nedeniyle, bitkilerin yapraklarına düşen güneş gücünün Ufak bir kısmı güce dönüşüyor. Bu verimsizlik ağaçların ve diğer bitkilerin büyüme suratını ve emdikleri karbondioksit miktarını da sonlandırıyor. Living Carbon’un ağaçları halihazırda ormana dikilmiş durumda. Lakin, monokültür olarak bilinen genetik olarak birebir ağaç meşcerelerinden kaçınmak için sığla, lale ağaçları ve kel selvi üzere yerli ağaçların yanına dikiliyorlar. Ağaçların dikim emeli ise deneysel rasat olarak açıklanmış durumda. Bu ağaçlar serada beş ay boyunca genetiği değiştirilmemiş olanlardan yüzde 50 daha süratli büyüyecek formda tasarlandı.
Orman sanayisi için kurtarıcı olabilir
Hızlı büyüyen çamların bilakis, bu üzere taban yerlerde yetişen Misli ağaçlar o kadar yavaş odun üretir ki, bir toprak sahibi ömür uzunluğu sırf bir Kez hasat alabilir. Georgia’da 25.000 dönümden Çok ormanlık araziyi Vince Stanley, Living Carbon’ın “seçkin fidanlarının”, tabanda ağaç yetiştirmesine ve daha süratli Nakit kazanmasına müsaade vermesini umuyor ve durumu “tamamen bir kazan-kazan” olarak Anlatım ediyor. Buna ek olarak her Yıl Fazla sayıda ağaç diken ABD Orman Hizmetleri, genetiği değiştirilmiş ağaçları kullanıp kullanmayacağı konusunda şimdilik sessiz. nihayet olarak genetiği değiştirilen ağaçların hepsi dişi, dolayısıyla polen üretmeyeceklerini belirtelim.
Yorum Yok